Kate White, Cosmopolitan dergisinin eski genel yayın yönetmeni, New York Times en çok satan kitaplar listesine Hush ve The Sixes isimli romanlarıyla girmiş bir yazar ve Bailey Weggins gizem serilerinin  yaratıcısı.

White ile yapılan kısa bir söyleşi, yazarın kariyer sırlarından bazılarını ele veriyor:

Kadınların kariyerlerinde başarılı olması için yapması gerekenler erkeklerin yapması gerekenlerden neden farklı oluyor?

Kate White: Kadınların kariyerlerinde başarılı olması için yapmaları gereken şeyleri erkeklerinkinden çok farklı bulmuyorum. Bir işte başarılı olmanın anahtarı, “Ya büyük oyna ya da evine dön!” bakış açısıdır. Yani işleri beklenenden daha fazla ve daha iyi yapmak zorundasınız. Bu hem kadınların, hem de erkeklerin kendilerini kuru kalabalıktan sıyırmak için yapmaları gereken bir şeydir. Bununla beraber kadınların bazen kendilerini erkeklerin yapmayacağı biçimlerde zora soktuklarını düşünüyorum. Biz genellikle başka insanların neler düşüneceği hakkında fazlasıyla endişeye kapılıp kendimizi kısıtlıyoruz ya da tavırlarımızı değiştiriyoruz. Örneğin, bir toplantıda patronun yanındaki koltuğa oturmuyoruz, başkalarının isteyebileceğini düşündüğümüz projelere talip olmuyoruz veya fikirlerimizi çalan insanlara tepki vermiyoruz. Çünkü gelecek olası tepkilerden endişe duyuyoruz. Önceki gün bir kadın, işyerinde daha şık görünmek için daha iyi giyinmeye başladığını ve birkaç gün sonra iş arkadaşlarından birinin “Hey, beni kötü gösteriyorsun,” demesi üzerine bir anlığına böyle giyinmekten vazgeçmeyi düşündüğünü anlattı. Fakat yapılması gereken neyse onu yapmalısınız ve insanların sizi sevip sevmeyeceği konusunda fazla endişelenmemelisiniz

Sevilme ihtiyacı kadınları en çok cüzdanlarından vuruyor. Araştırmalar bize kadınların yeni bir işe başlarken veya maaş zammı önerilirken erkekler kadar fazla ücret artışı istemediklerini gösteriyor. Teklifi geri çekeceklerini düşünüp endişelenmeyin ve daha fazlasını isteyin. Unutmayın ki gelen ilk maaş teklifleri genellikle vermeye niyetli oldukları ücretten daha düşüktür.

Lider ve yönetici tecrübesine sahip biri olarak, kadınların çoğunlukla neleri yanlış yaptığını düşünüyorsunuz? Kadınlar profesyonel gelişimlerini ve başarılarını nasıl gölgeliyorlar?

Çoğu kadının yaptıkları bir şeyden ötürü profesyonel gelişiminin engellendiğini düşünmüyorum. Fakat bazı kadınların (ve erkeklerin) yaptığı temel hata, kariyerlerini, işleri kadar iyi yönetememeleridir. Her hafta yılmadan ve sürekli olarak kariyerinizin mimarı olmak için çalışmalısınız. Yeni yetkinlikler edinin, çevre geliştirin ve matematik yapın. Matematikten kastım, kariyer hedeflerinizi tutturmak için en doğru zamana karar vermenizdir. Hedeflediğiniz işi düşünün. Sizin alanınızda iş yapan insanlar genelde o hedefe ne zaman varıyorlar? Zaman çizelgesi nasıl? Şu anki işinize çok alışmayın zira belki de yol almanın zamanı gelmiş olabilir.

Kariyerinizin erken zamanlarında çalışma hayatına bakışınızı değiştirmenizi sağlayan bir ders oldu mu?

Şimdi anlatacağım şey çıkardığım büyük derslere bir örnek olarak belki biraz garip kaçabilir. 29 yaşındayken mükemmel bir editör olan Art Cooper’ın yanında çalışıyordum. Bana kapak yazılarının nasıl yazıldığını öğrenmem gerektiğini, bunun bütün iyi editörlerin edinmesi gereken bir yetenek olduğunu ve bu yeteneğini kendi kendine geliştirdiğini söyledi. İlk defa bu noktada bazı şeylerin çalışırken öğrenilmediğini ve bunları elde etmek için proaktif davranıp öğrenme eğrimi hızlandırmam gerektiğini fark ettim. O zamandan beri sık sık önceden bilmediğim fakat öğrenmem gereken neler olduğunu düşünürüm. Örneğin, büyük bir kadın dergisinde editörlük yapıyordum. Kapak başlığı yazma yeteneklerimin hala çok iyi olmadığını fark ettim. Bu yüzden çok iyi bir reklam yazarını tutup başlık yazmayı öğrettirdim. Böylelikle Cosmo’ya girmeden önce iyi kapak başlığı yazmayı öğrenmiştim. Cosmo’nun başarısında attığım dergi kapak başlıklarının büyük bir katkısı oldu.

Modern kadınlar için, ne kadar imkansız gibi gözükse de, iş-yaşam dengesi elde edilebilir bir şey mi?

Keşke bu sorunun kolay bir cevabı olsaydı. Şirketlerin ve patronların çalışan anne ve babalar için daha rahat bir ortam yaratması gerekiyor. I Shouldn’t Be Telling You This adlı kitabım için bir kadınla röportaj yapmıştım. Bu hanım bana daha önceden çalıştığı kar amacı gütmeyen bir kuruluşta, çalışan annelerin, ceketlerini başka bir katta bıraktıklarını ve böylelikle bu kişilerin daha uygun bir saatte eve çocuklarıyla ilgilenmek için gittiklerinde, işyerinde dikkati çekmemelerinin sağlandığını anlatmıştı.

Bununla beraber çalıştığımız yerde patron olduğumuz gibi kendi iş-yaşam dengemizin de patronu olabilmeliyiz. Saçma projeleri rafa kaldırabilmeli, başka insanları görevlendirerek iş yükünü hafifletmeli, görevlendirme işini tekrar tekrar yapmalı ve sınırları belirlemeliyiz. Örneğin, iş arkadaşlarınızın maillerine akşam 7 ile gece yarısı arasında cevap vermemeyi denediğinizde dünyanın başınıza yıkılmadığını göreceksiniz.

Ve bir kadın olarak eğer aynı zamanda iyi bir anne olmak istiyorsak, dışardan adil gözükmeyen bazı fedakarlıklar yapmamız gerekebileceğini kabullenmeliyiz. Ben, hem çok iyi bir iş sahibi olup, hem de çok iyi bir anne olunabileceğine inanıyorum. Fakat iki yaşında bir çocuğun annesiyseniz ve çocuğunuzla iletişimde kalmak istiyorsanız, haftalık altmış saatlik çalışma gerektirecek bir işte çalışmak istemezsiniz. Bu işi yaşamınızın başka bir döneminde seçmeniz gerekebilir veya asla seçemeyebilirsiniz. Fakat bu kadar yoğun çalışma gerektirmeyen başka mükemmel bir iş bulmanız da olasıdır.

Kadınlara kariyerlerinde daha iyi bir konuma gelebilmeleri için şaşırtıcı veya beklenmedik bir tavsiye verebilir misiniz?

Bazı insanların söylediğinin aksine, iş yaşamında duygulara sahip olmanın sizi gerçekten kazançlı bir konuma getireceğine inanıyorum. İş görüşmelerinde veya toplantılarda tutkunuzu göstermekten korkmayın. Aşırı duygusal olmak istemezsiniz, fakat patronlar ve görüştüğünüz kişiler tutku görmeyi severler. Bu yaklaşım, çoğu kez sizin işe odaklı olduğunuzu, inandığınızı işi istediğiniz gibi yapmak için elinizden geleni ardınıza koymayacağınızı gösterir.