Doğru ya da yanlış şöyle bir algı söz konusudur. Kurumun teknoloji lideri olarak, bilişimden sorumlu tipik üst düzey yönetici, CIO, adeta teknolojilerin, veritabanlarının ve yazılımların içine gömülmüştür.

Oysa bu iş tanımı 15-20 yıl öncesine kadar doğru olabilirdi. Teknolojinin işyerlerindeki önemi artarken, CIO’lar da zamanlarının çoğunu, teknolojilerin ayrıntılarına yoğunlaşarak ve diğer yöneticilerle hangi teknolojilerin iş hedeflerine daha fazla destek vereceğini tartışarak geçiriyorlardı.

Günümüzün CIO’ları ise teknolojinin, iş süreçlerini nasıl daha iyi hale getireceğine, maliyetleri nasıl azaltacağına ve gelir üretimine ne şekilde katkıda bulunacağına karar vermeye çalışıyor. Gerçekte şirketin iş stratejisine uygun çözümler üretmek zorunda olduklarını düşünüyorlar. Şirketin rekabetçiliği için teknolojinin merkezi bir rol üstlendiği noktada CIO’ların tümünün teknolojilerin kurumlardaki etkisi ve sunduğu fırsatlarla ilgili olarak aynı seviyedeki diğer yöneticileri eğitmek gibi bir görevleri vardır.

BT danışmanlığı firması olan Revere Group’un CIO’su James Ingle, “Bu meslek, teknolojiden ziyade artık daha çok organizasyonel dönüşümle ilgili bir pozisyon haline geliyor” dedi.

 

GENİŞ GÖREV ALANI

Üst düzey yönetici seçimleri gerçekleştiren Nosal Partners’ın CEO’su David Nosal, CIO pozisyonuna uygun adayları arayan şirketlerin, “BT ve teknik” yeterliliklere dikkat ederken genelde adaylarda “karmaşık iş sorunlarını kavrayacak sezgi ve birikimi” es geçtiklerini söylüyor. Nosal, “CEO’lar iş konularına hakim ve yol gösterecek CIO’lar arıyor” diyor.

Aslında CIO dergisinin “CIO’nun 2010 İfadesi” konulu araştırması da bunu doğruluyor. Araştırmaya katılan CIO’ların yüzde 60’ı işlerindeki rekabetçilik unsurunu uzun vadeli stratejik düşünme ve planlama kavramlarının oluşturduğunu söylerken, katılımcıların yüzde 30’u da iş hedeflerini karşılama ve yerine getirme gibi konuların rekabetçilik unsurları olarak öne çıktığını söylüyor. Ticari fırsatları tanımlama ve elde etmenin de CIO pozisyonundaki rekabetçiliğin önemli bir boyutu olduğunu ifade edenlerin oranı ise yüzde 22’de kalırken, yüzde 18’lik bir kesim de dış müşteriye odaklanmanın CIO’lar için yaşamsal bir öneme sahip olduğunu söylüyor.

 

TEKNOLOJİNİN ÖTESİ

Bilgi işlem departmanlarının şirket içinde teknolojinin ötesinde önemli bir yer kazanmasında, CIO’ların pozisyonlarındaki bu değişimlerin önemli bir payı bulunuyor.

Amerikan Sağlık Bakanlığı’nda CIO olarak görev yapmış olan Will Weider, Candid CIO adlı bloğunda “Teknolojiyi seviyorum” diyor ve şunları ekliyor: “Bizim işimiz, bir noktada, teknolojiyle çok daha az ilgili. Daha çok stratejiye, kültür değişimine ve proje yönetimine odaklanmak zorundayız”.

Ingle da aynı fikirde ve şunları söylüyor: “Teknolojiyi iyi anlamak zorundasınız. Buna karşılık aslında teknoloji uzmanlarıyla çepeçevre sarılı bir durumda teknik yetkinliklerin o kadar da büyük önemi yok. Asıl mesele, ağır işleri yüklenen sorumlu olduğunuz çalışanları nasıl motive edeceksiniz ve tabii ki, proje yönetimindeki başarınız da önemlidir”.

 

CIO OLMAYA HAZIRLANIN

Weider, CIO olmaya niyetlenenlere şu tavsiyelerde bulunuyor:

 

  • Etki yaratan ve net sonuçlar veren ölçülebilir değerlere sahip projeleri yönetin.
  • Başarı ölçütlerini izleyin ve proje değerlemelerini raporlayın.
  • Başarı yeni bir sistemin kurulumu değil beklenen kazanımların elde edilmesidir, unutmayın.
  • Bilişim terminolojisini dillendirmeniz gerektiğinde iş açısından ne anlam ifade ettiğini vurgulayacak şekilde kullanın.
  • Tartışmalarda bilgi teknolojilerindeki birikiminizden ziyade operasyonlar, strateji ve yönetim hakkındaki bilginizi gösterin.

 

Kuşkusuz bir parça da satış becerisine sahip olmanız, özellikle politik becerilerinizle kurumsal bürokrasiyi aşmanız gerektiği yerde sizi kurtaracaktır.

 

Ingle, “Birçok CIO, geçmişte ve bugün dahi, tüm bunları aynı anda yapabilme becerisine sahip değildir. Oysa bir CIO’nun en üst düzeyde iletişim ve sunum becerilerine sahip olması beklenir” diyor.

Teknolojinin kurumlardaki yaşamsal rolü dikkate alındığında bugün CIO’lar, C-katmanındaki (CEO, CFO, vd.) diğer yöneticilerle birlikte stratejiler belirleyip kararlar vererek kurumun dönüşümüne katkıda bulunmaktadırlar.